- Cavit Orhan Tütengil' e-
I.
Harman,
Güneşimizin hasadı, terimizin anıtı.
Ekimdi,
yüzyıllardan imbiklenen sabrımızla
bekledik tavı,
Karasabana,
-ki yoksul ve yorgun toprağımızın yaşıtı-
eşek,öküz,at bulunup koşuldu.
Umutla cömerttik,kuşkuyla buruk,attık tohumu.
Çetin,
dur duraksız bir yolculuğa çıktı EKİN.
II.
Özveriyle beslenip çimlendi,
çiy yedi boylandı,
kar altında sınadı sabrı.
Direndi,
çılgın yağmurlara, gözü dönmüş doluya.
Direndi,
yoksulluğu yenmek için ayrıkotlarına.
Salındı kahkahası sabahın serininde.
Öğle güneşinde çatladı dudağı,
Akşamın ayazında büzüldü,
Işığı eledi,
suyu süzdü.
Nisanda kandı yağmura,
Mayısta bulut görmedi gökte.
Umudunu katık etti kıtı kıtına,
Belli etmedi ek yerini ele güne.
İşledi toprağın içine,özünü bildi.
Azgın sıcaklarda pişti;
Erdi alnıak,altın günlere...
Sıcak bir somun olmayı düşledi;
Geldi emekçiler orağa,
uysal uzattı boynunu,
coşkulu düştü toprağa.
III.
Harman,
Güneşimizin hasadı,
mutluluğumuzun görkemli anıtı.
Bir kundakçı
Bir emeği bilmez
Uzattı elini yaktı,
O güzelim harmanı.
Yanık harman
Acının isi, terin kıyımı.
Can düşmanım duymasın,
Böylesi bir kokuyu.
IV.
Işığın, sevginin erlerini,
Bilimin harmanını yaktın!
Toplumun azığını savurdun,
verdin yele.
İleniyorum işte
_Ey sütü kara!
Çiçek olsun elin,
Uzanma daha harmanlarımıza.
Bursa,1980
( Harman Yangını kitabından )
|